17 Ocak 2008 Perşembe

TERÖRLE MÜCADELE YASA TASARISI

15 KASIM 1994

DYP-SHP koalisyonu büyük umutlarla kuruldu. Sağ’ da ve Sol’ da en çok oy alan iki partinin koalisyon kurması halkımızın geniş desteğini almış, bir hükümet olarak demokratik dönüşümleri gerçekleştirecekti.

12 Eylül’ ün yasakladığı bu iki parti 12 Eylül Anayasasını değiştirecek, ülkeyi demokratikleştirecek, Güney-Doğu’ da çekiç güç, olağanüstü hal ve koruculuğa son vererek barışçı çözümler bulacaktı.

Geniş tabanlı bu hükümet var olan devlet yapısına teslim oldu. Her demokratik dönüşüm, Güney-Doğu’ da ki barışçıl çözümler Milli Güvenlik Kurulu duvarına çarpıp geri döndü. Sonuçta hükümet memur tayini, işçi alımı, Bakanlık bütçelerinin partizanca paylaşımına dönüştü. Ülkenin yönetimi ise devletin eline bırakıldı.

Ekonomik talan ve Güney-Doğu’ da ki savaş politikasının getirdiği ekonomik faturanın yükü zamlarla, işsizliklerle halkımıza dayatılmış, yetmemiş devlet kuruluşları KİT’ lerin arsa fiyatına karşı satışı gündeme gelmiştir.

Koalisyon protokolü geniş bir demokratikleşme programı içeriyordu. DYP içindeki muhafazakar kanadın karşı çıkması ve SHP’ nin ödün üstüne ödün vermesi sonucu demokratikleşme paketi döne döne Terörle Mücadele Yasası’nda yer alan düşünce suçlarına kaldı. Düşüncelerini açıkladıklarından dolayı ceza evinde yatan sendikacı, aydın ve yazarların niçin ceza evinde olduklarını anlatamadığını Avrupalılar için çıkacak yasaya yeni DYP’ nin muhafazakar milletvekilleri karşı çıkıyor.

Özelleştirme ve Terörle Mücadele Yasalarında anlaşan hükümet ortaklarından DYP, özelleştirme yasası çıkınca anlaşmaya yan çiziyor. Demokratikleşme, ‘Düşünce suçunun’ terörden ayrılması DYP’ nin kaşarlanmış gerici milletvekilleriyle, Baki Tuğ’ larla, Yaşar Topçu’ larla sağlanamaz.

Demokratik hak ve özgürlükler, solcu, ilerici, devrimci, demokrat güçlerin demokrasi cephesinde birleşmesi ile mümkündür.
15 KASIM 1994

Hiç yorum yok: