17 Ocak 2008 Perşembe

12 EYLÜLDEN GÜNÜMÜZE

15 EYLÜL 1994

12 Eylül’ün üstümüze bir karabasan gibi çökmesinin üstünden 14 yıl geçti। Fakat biz henüz 12 Eylül öncesi demokratik hak ve özgürlüklere ulaşabilmiş değiliz.

24 Ocak ekonomik kararları yani ekonomik bunalımın faturasını emekçi halk üzerine yıkma kararlarının uygulanabilmesi için bir faşist diktatörlüğe gereksinim vardı.12 Eylül bu gereksinim sonucu ortaya çıktığını biliyoruz.

ABD ve diğer emperyalist ülkeler, kendi kamuoyunun tepkisini yatıştırmak için Cuntaya karşı çıkıyormuş gibi görünmesine karşılık Cuntayı tüm güçleri ile desteklediler.

Türkiye’nin ekonomik düzeyi, Avrupa ülkeleri ile ilişkiler ülkenin göstermelik, yarı sivil bir hükümete geçilmesini zorunlu kılıyordu. Önce Cuntacıların hazırladığı yasaklar anayasası yapıldı. Arkasından demokrasiden yana partilerin seçime katılması yasaklandı. Paşaların kurduğu MDP’nin seçimleri kazanacağı hesabı yapılıyordu.Fakat IMF’ de çalışmış ABD’nin güvenilir adamı Turgut Özal, halkın Cuntacılara karşı oluşan tepkilerinden de yararlanarak önce Başbakan ardından Cumhurbaşkanı oldu.

Turgut Özal ABD desteğinde, Cunta sonrası meydana gelen boşluktan da yararlanarak güçlü, yetkili bir yöneticilik yapma olanağı buldu. 12 Eylül paşalarının yargılanmamaları konusunda ve can güvenliklerini koruma konusunda güvenceler vererek ülkenin ‘tek adamı’ oldu.

Bu arada parlamento dışı kalan SODEP Evren’nin kurduğu HP ile birleşerek göstermelik, yasaklar anayasası içinde, Cuntacılarla uzlaştı. Meclis dışında kalan DYP’liler de MDP artığı milletvekilleri ile meclise girerek göstermelik seçimi onaylamış oldular.

Tam bu yıllarda de reel sosyalizm büyük bir deprem geçirdi. Sol ideolojisini, uygulamasını yitirdi. Serbest Piyasa ekonomisi tek ve seçeneksiz model kabul edildi. Sosyal demokratlarda bu akımın ardından sürüklendiler ve hızlı bir yok oluşa doğru gitmeye devam ediyorlar.

Sosyalist sol ise yavaş fakat daha olgun, daha sağlam temeller üzerine yavaş yavaş yükseliyor.

Şeriatçı hareketler ise 12 Eylül’nün resmi ideolojisi olan Türk-İslam sentezleriyle o günden bugüne ABD devlet destekli güçlenmeye devam ediyor. Tüm medyası şeriatçı güçlere kapılarını ardına kadar açarken, ülkenin tek sosyalist yapısı olan Birleşik Sosyalist Partiye kapatıyor.

Her tür olumsuz koşullara karşın BSP yeni bileşenleriyle politika sahnesinde yerini alıyor.

Haydi her tür gericiliğe karşı, savaş çığırtkanlarına karşı BSP’ de yer almaya!
15 EYLÜL 1994

Hiç yorum yok: