26 Ocak 2008 Cumartesi

DERİN DEVLET

Son günlerde ülke kamuoyunun gündemine oturan “Ergenekon Çetesi” operasyonunu ile bir taşla birkaç kuş vurulmak isteniyor.

AKP’ye yakın köşe yazarlarına göre;

ABD ile, PKK konusunda olduğu gibi bir işbirliği yapıldı ve işbirliği sonucu Türkiye’de ki Gladyo artık açığa çıkarılıp yok edilecek (Fehmi Koru)

Öncelikle, ABD ile PKK konusunda ne gibi gizli işbirliği yapıldı bilinmiyor.

Türkiye’de Gladyo örgütlenmesi vardır. Bu başbakan Ecevit tarafından bile itiraf edilmiştir.
Gladyo veya diğer adıyla “Gizli Nato”, soğuk savaş yıllarında, tüm Nato üyesi ülkelerde, olası bir Sovyet işgaline karşı sivil direniş örgütlemek amacıyla kurulmuş ve tüm giderleri NATO (siz onu ABD olarak okuyunuz) tarafından karşılanmıştır.

Fakat bu gizli yapılanma, sosyalist sisteme karşı hiçbir eylem yapmamıştır. Gizli Nato’nun eylem alanları sadece kendi ülke içinde olmuş, ABD karşıtı, aydınları, sanatçıları, politikacıları hedef almıştır.

Ülkemizde işlenen tüm politik cinayetlerin arkasında, Maraş, Çorum, 1 Mayıs vb. cinayet ve katliamların arkasında hep bu gizli Nato olmuştur.

Soğuk savaşın sona ermesi ve sosyalist sistemin dağılmasından sonra bir çok Nato üyesi devlet bu Gladyo’nun üzerine gitmiş şöyle veya böyle onu önemli ölçüde dağıtmışlardır.

Fakat ne yazık ki ülkemizde Gladyo’nun üzerine hiç gidilmemiş ve gizli Nato tüm gücünü korumuş ve korumaktadır.

Son günlerde gündeme gelen Ergenekon operasyonu ile bu “Derin Nato”nun açığa çıktığını ve artık ülkemizin de demokratikleşeceğini, hukukun dışında bir yapının kalmayacağı ileri sürülüyor.

Son operasyonda gözaltına alınanlara baktığımızda ise, bir tek general hariç diğerlerinin ciddiye alınabilecek bir kariyer ve konumlarının olmadığı görülüyor.

Bu gözaltına alınan, çete diye kamuoyuna sunulanlar olsa olsa ancak derin devletin taşeronları olabilir, tetikçileri olabilir.

Bu örgüt sözüm ona siyasi cinayetler işleyerek ordunun darbe yapması için ortam hazırlıyormuş. (Bülent Orakoğlu)

Kamuoyuna açıklananlara göre bunlar, Dink cinayeti, Cumhuriyet Gazetesine bomba atma olayı, Rahip cinayet, Malatya katliamı vb. yapmışlar.

Sadece Dink cinayeti olayına baksak bile söylenenlerin gerçek olmadığını görmemize yeter. Dink cinayetinde her şey aslında çok açık görülüyor, cinayetin işleneceği çok önceden defalarca kez ihbar ediliyor, jandarma ve polis ile fotoğraflar çekiliyor, silah biliniyor vb. bunların hiçbirisi gözaltında değil.
Egemen güçler son zamanlarda işlenen siyasi cinayetleri bunların üstüne yıkarak, gerçek katilleri (Gladyo’yu) gizlemiş olacakları gibi milliyetçiliği/ ulusalcılığı katillikle, cuntacılıkla bir tutmuş olacaklar ve insanlar kendilerini ulusalcı/milliyetçi olarak tanımlamaktan utanır olacak.

TÜRKİYE’DE SİYASİ CİNAYETLERİN AMACI NE?

Ülkemizde 80 öncesi başlayan ve günümüze kadar uzanan tüm siyasi cinayetlerin arkasında Gladyo vardır.

ABD, 1980 öncesi siyasi cinayetleri, 12 Eylül darbesini gerçekleştirebilmek için ve bu süreci engelleyebilecek/ geçiktirebilecek kişileri ortadan kaldırmak amacıyla yapmıştır.

Peki günümüzdeki siyasi cinayetler ne için yapılıyor? Türkiye’yi ılımlı İslam devleti yapabilmek için. Her siyasi cinayet AKP’ye artı yazıyor.

Ve ne yazık ki ABD bu hedefe adım adım yaklaşıyor.

Ergenekon operasyonunda göz altına alınanlar ve yaptıkları her eylem ABD’nin ılımlı İslam projesine hizmet ediyor, etmeye de devam ediyor.

Bunun doğru olmadığını söyleyenler, AKP ve Türkiye’nin konumuna bakmalarını öneririm.

Erdoğan, MHP desteği ile anayasayı değiştirebilecek konumda. Cumhurbaşkanı Gül, YÖK Başkanı onlardan. Türban’ın serbestliği sağlanmaya çalışılıyor. Devlet kadrolarını ele geçirmiş durumdalar vb.

Adım adım ılımlı islama yaklaşıyoruz.

SONUÇ OLARAK:

Göz altına alınanlar Gladyo’nun arka kapısına bile yaklaşamazlar. Onlar olsa olsa ancak Gladyo’ya tetikçi, taşeron olabilirler.

Gladyo ABD yapımıdır ve ABD’nin kendi yapısını ortadan kaldırmayı düşünmek bile saflıktır.

Kimliklerinin önüne milletçi sıfatı konarak milliyetçi olunamaz. Öyle olsa idi bir ABD yapımı olan MHP’de, BBP’de milliyetçi olurdu.

12 Eylül’den önce Gladyo tetikçilerini MHP tabanından sağlardı.

Şimdi de BBP tabanı ve kendilerine milliyetçi yaftası yapıştıranlardan sağlıyor.

Ayrıca zaman zaman da ABD hizbullah/el kaide gibi dinci yapıları kullanıyor.

Kendine milliyetçi/ulusalcı tanımlar yakıştıranlar bilerek veya bilmeyerek, ABD’nin ılımlı İslam modeline hizmet ediyor. Bazıları da milliyetçilik/ulusalcılık adına, bu tür yapılara destek vererek sonuçta ayni değirmene su taşıyor.


Bu hükümet varlığını ABD desteğine bağlı olduğunu bildiği için Gladyo’ya karşı kılını bile kıpırtadamaz. Bırakın kıpırdamayı, aklından bile geçiremez.

Saygılarımla…

İsmet Baytak