20 Nisan 2009 Pazartesi

"Gerçek Ergenekon Geyikleri"

Aynı örgüt üyeleri!

Darbe tezgahı içinde olmak ile suçlanan ve hasta olduğu için gözaltına alınmayıp evi aranan Türkan Saylan, aynı zamanda türbanlı kız öğrencilere, hatta annesi bile türbanlı olanlara burs vermediği gerekçesiyle yandaş medya tarafından suçlanıyor.

Danıştay saldırısı davası Ergenekon ile birleştirilmesine karar verildi. Sanık Alparslan Arslan'ın duruşmada, 'Başörtüsünü yargılayanı keserim lan!' dedi.

Şimdi buyurun Saylan ile Arslan'ın aynı örgüt üyesi olarak yan yana yerleştirin bakalım? Ama ne bizi ne de, Arslan ve Saylan'ı aptal yerine koymadan!

Her tür darbe kötüdür!

Ordu yönetime el koysa,

Meclisi fesh etse fakat AKP hükümetinin devamını istese, Cumhuriyet mitingleri başta olmak üzüre tüm mitingler, 1 Mayıs dahil, her grev vb. hak aramalar yasaklasa.

Tüm üniversiteler başta olmak üzere her tür resmi kurumlarda türban serbest bırakılsa, Gülen Türkiye'ye davet edilerek Halife ilan edilse.

Tüm sosyalist örgütler, sendikalar, ADD, ÇYDD, TMMOB, CHP vb. örgütler yasadışı ilan edilerek üyeleri "yasa dışı örgüte üye olmak" suçlamasıyla içeri atılsa.

Şimdiki darbe karşıtları acaba ne der?

Örneğin Gülen, "ben darbelerle halife olmam" der mi? Yoksa, "Türkiye'deki 84 yıllık zulüm düzeni sona erdi. Artık Müslümanlar özgürlüğüne kavuştu" mu der?

Darbeye karşı çıkan türbanlı üniversite öğrencileri başlarındaki türbanı atarak darbeyi protesto mu eder yoksa üniversitelere türbansız giren kızların saçlarını mı yolmak ister?

Peki basın ne der? Karşı mı çıkar yoksa, "nerede kaldınız paşam mı?" der.

Ya liberal "aydınlarımız" ne der?

Buyurun kararı siz verin.


Hukuka saygılı olmak:

Ergenekon davasında AKP ne diyor? "Hukuka saygılı olmak lazım"

Peki o zaman, Akın İpek'in ortak olduğu Bergama, Ovacık Altın Madeninde neden mahkeme kararları, Danıştay kararı uygulanmıyor? Bu hukuk başka hukuk mu?


Kimler gözaltına alınmalı?

Ergenekon'un 12. dalgası sonrası yandaş medya köşe yazarlarında bir parçalanma yaşandı. Yandaş bir çok yazar, Türkan Saylan'ın evini aranmasını Ergenekon soruşturmasının sulandırılması olarak değerlendirdi.

Şimdi ne yapmak lazım mış?

Yandaş köşe yazarları kimin gözaltına alınacağını yazarsa onları göz altına almak lazımmış. Yoksa Taraflı Altan gibi ABD ajanı bile ilan edebilirsiniz.


Şok şok haber:

ÇYDD'nin burs verdiği en az on kişinin AKP listelerinden 29 Mart yerel seçimlerinde aday olduğu ortaya çıktı. Yüksek Seçim, İl Seçim ve İlçe Seçim kurullarının belgeleri ile kanıtlanan bu duruma göre ÇYDD'nin, yerel yönetimler için AKP'ye kadro yetiştirdiği kanıtlandı!!!


İki soru:

1- Hiç kimse "kırk katır mı, Kırk satır mı?" sorusu ile karşı karşıya kalmak istemez. Ama ya peki kalırsa!

Soru şu, "siz Şah döneminin baskıcı, faşizan rejimi ile mi, yoksa şimdiki mollalar İran'ın da mı yaşamak isterdiniz?"

2- benim savunduğum siyasi düşünce hiç hükümet, hükümet ortağı olmadı. Bırakın bunları TİP hariç meclise bile giremedi.

Fakat biz örneğin her yaptığımız mitingde, "hükümet istifa" gibi sloganlar attık, devrim filan yapmaya kalktık. Bu durumda biz meşru hükümeti devirmek amacıyla darbeci, yasadışı bir örgüte mi hizmet etmiş olduk?