2 Şubat 2011 Çarşamba

AMERİKA MÜSLÜMAN ÜLKELERİ YENİDEN BİÇİMLENDİRİYOR!

Aslında Bush dönemi Amerika'da her şey çok kolaydı. ABD dünyanın süper güçüydü, asardı, keserdi, kimse ABD'ye "hayır" diyemezdi.


Fakat her şey tersine dönmeye başladı, Çin. Rusya, Hindistan almış başını gider olmuş ABD ekonomisini tehdit eder duruma gelmişti.


11 Eylül olayı oldu. Bu saldırıyı gerekçe gösteren ABD, gelmiş geçmiş en büyük askeri gücüyle, önce Afganistan'a sonra Irak'a saldırdı. ABD'nin öyle bir akıllı silahları vardı ki, istediği noktayı vuruyor, sığınakları deliyordu! Tüm dünyaya korku salmıştı.
Ama ne zaman ki Irak çöllerinde patinaj yapmaya başladı, dünya halklarının korkusu azaldı. Afganistan ise ABD için tam bir kabusa dönüştü.


ABD egemen burjuvazisi, askeri güçle sonuç alınamayacağını, tersine "demokratik Amerika" imajının hızlı yok olduğunu görünce, sopa yerine havucu tercih ederek Obama'yı devlet başkanı yaptı.


Obama ABD'nin bozulan imajını düzeltecek, hem de dünyayı ABD istemleri doğrultusunda yeniden dizayn edecekti. Türkiye'deki AKP hükümeti bu politikaların başlangıcı oldu.
ABD İslam ülkelerini kazanmak adına AKP hükümetine tam destek verdi. Başbakan Erdoğan'ın İsrail ve Avrupa ülke liderlerine karşı çıkışları bu sayede oluştu. (jöleli yazarın göremediği gerçek bu)


Bu arada renkli "devrim"ler hazırlanıyordu. Halklar diktatörlere karşı ayaklanacaktı. Tunus merkez seçildi. Dünyanın en laik ülkesi ABD'nin İslam modeline uygun hale getirilecekti. Arkasından, domino etkisi ile, yine en laik ülkelerden biri olan Cezayir, Suriye, Ürdün ve en ABD karşıtı olan İran'a sıra gelecekti. ABD'nin düşünce kuruluşları böyle planlamıştı.
Fakat olaylar hiç de böyle gelişmedi, Tunus, başarılı oldu gibi görülüyor ama arkasından ne geleceği belli değil.


Cezayir biraz sallandı fakat İran, Suriye ve Ürdün yerine, ABD'nin/İsrail'in en güvendiği ülke Mısır'da deprem oluyor.
ABD daha önce, Kore ve Vietnam'da başarısız olmuş, Afganistan ile Irak'ta batağa düşmüş, Lübnan'da Hizbullah'ı desteklemiş şimdi Hizbullah ABD'nin/ İsrail'in baş düşmanı, Afganistan'da Taliban'ı SSCB'ye karşı örgütlemiş şimdi onunla savaş halinde. ABD bu yanlış politikalarını fırsat bilen, Rusya, Çin, Hindistan ise ekonomilerini güçlendirme olanağı bulmuşlar, ayrıca ABD'nin arka bahçesi olan Güney Amerika'da sol partiler iktidarda.


ABD'nin isteği doğrultuda, tüm Arap ülkelerinin, orta-doğunun, İslam ülkelerinin rejimleri yeniden belirlenecek ama, olaylar gösteriyor ki bu değişim hiç de ABD'nin istediği gibi olmayacak.


Sonuç olarak:
Halkın direnişi eşkiyalık mı? "Halkın oyları ile iktidara gelmiş meşru hükümetlere karşı saygı göstermek gerekmez mi?" Diye soruyorlar. Ama unutmayalım ki, Hüsnü Mübarek de halkın %88 oyu ile devlet başkanı seçilmişti.
Saygılarımla..