30 Ekim 2008 Perşembe

"Mustafa" filmi

Ateşi ve ihaneti gördük

Gördük, görüyoruz.

Ülkenin egemenleri, karlarını korumak adına bu laik Türkiye Cumhuriyetinin sona ermesine karar verdiler.

Siz bakmayın, muhalif medyaya, onlar da karlarını düşünüyorlar.

Ateşi ve ihaneti gördük,

Gördük görüyoruz,

“Mustafa” filminin tanıtımı yapılıyor, tüm yazılı ve görsel medyada.

Ateşi ve ihaneti gördük,

Gördük görüyoruz,

Mustafa Kemal Atatürk olmuş, “Mustafa” Can’ın asker arkadaşı sanki.

Ne olmuş, tek başına yalnız ölmüş,

Neymiş, “devrim evlatların yemiş”.

Ateşi ve ihaneti gördük,

Gördük görüyoruz,

Neymiş, “Canakkale’de ölenleri huriler bekliyormuş. “Mustafa” onları küçümsüyormuş.

Ateşi ve ihaneti gördük,

Gördük görüyoruz,

“Mustafa”nın yatacak yeri, evi yokmuş, darbe yapınca padişahların sarayında yatar olmuş

Kürtler konusu da çok ayrı. Yani tam da DTP’nin federasyon istediği anda.

Ateşi ve ihaneti gördük,

Gördük görüyoruz,

İstiklal Marşını bile, küçümsemek için elinden gelen yapılıyor.

Yani insan şiir yazar, roman yazar. Tekrar tekrar yazar sonunda, sonuçlarının iyi olduğuna karar verir, yayınlar. O şiiri o kitabı karalamak için taslaklar yayınlanmaz. Ama İstiklal Marşının taslakları, hem de “muhalif” kanalın birinde hem de büyük bir orkestra eşliğinde yayınlanıyor.

Ülke satılmış, ülkenin egemenleri karlarını kurtarmak adına bu satışa destek veriyorlar, ülkenin başında millet, ulus, bağımsızlık kavramını bilmeyenler oturuyor.

Bizler ise “Can” marifet yapmış gibi Türkcell’e boykot kampanyaları açmayı tasarlıyoruz.

30.10.2008

16 Ekim 2008 Perşembe

Marks haklı mıydı?

15.10.2008
Dünyada şimdi bir çok kişi bu soruyu soruyor. Evet Marks haklıydı ama korkmayın kapitalizm sona ermiyor.

Aslında her şey üretici güçlerin gelişimi ile ilgili, şöyle ki;

Şimdi bir kez daha Marks’ın teorisine göz atalım.

Dünya şimdiye değin şu aşamaları geçirdi.
1- İlkel komünal toplum.
2- Köleci toplum
3- Feodal toplum
4- Kapitalist/emparyalist toplum.
5- Sosyalist/komunist toplum (geçirecek)

Şimdi kısaca bu toplumların neden yok olduklarını ve yerine neden diğerlerin geldiklerine göz atalım.
1- İlkel komünal toplumlarda sınıf, köle sahibi filan yoktu. Herkes eşitti. Sadece avlanma, barınma, yiyecek bulma konusunda uzman olanların sözü dinleniyordu. O kadar. Bu topluluklar başka topluluklarla da savaşıyordu ve esir almak köle olarak çalıştırmak yoktu. Çünkü artı değer yoktu. Herkes ancak zar zor kendi karnını doyurabiliyordu.
Fakat çitler, yani tarlalar çıktı özel mülkiyet başladı. İnsanoğlu artık gelişiyordu. Üretim araçlarını geliştirmenin yolunu bulmuşlardı. Üretim araçları artık köle çalıştırmayı gerekli görüyordu. Bundan sonra artık başka kabilelerle yapılan savaşlarda ele geçirilen insanlar öldürülmüyor, karın tokluğunda üretimde kullanılıyordu. Bu uzun yıllar sürdü.

Fakat ekonomik sistem artık üretici güçlerin gelişimini engel duruma gelmişti. Çünkü köle ne kadar çalışırsa çalışsın ancak karnını doyurabiliyordu. Bu durum da onun çalışmasını engelliyordu.

Artık köleci toplum sürecini doldurmuş yerine bir sonraki toplum olan feodal topluma bırakmak zorundaydı. Bu değişim insanların öznel istemleri nedeniyle değil üretici güçlerin gelişiminin durdurması yüzündendi.

Köleci toplum egemenliğini feodal topluma bıraktı. Feodal toplumda serfler fazla üretimden pay almaya başladılar. Bu durum üretici güçlerin gelişmesine neden oldu.

Feodal toplum içinde ise kapitalist üretim ilişkileri filizlenmeye başlamıştı. Atölyeler açılıyor oraya işgücü gerekiyordu. İşgücü ise feodalların elindeydi. Yeni gelişmekte olan kapitalistlerle feodaller arasında uzun süreli bir savaş yaşandı.

Sonunda bazı ülkelerde (Amerika gibi) iç savaş yaşandı, bazı ülkelerde de burjuvazi ile feodallar anlaştı. Sonuçta kapitalistler üst yapıyı ele geçirdiler ve kapitalist alt yapı da tamamladılar.

Bilindiği gibi kapitalizmin son aşaması da tekelci devlet kapitalizmi/ emperyalizm oldu. Şimdi bu aşamayı yaşıyoruz.

Bu arada sscb gibi sosyalist denemeyi de yaşadık. Fakat bu ne yazık ki başarılı olamadı. Bazı ülkelerde denemeler sürüyor fakat bunlar emperyalist sistemi tehdit edecek durumda değiller.

Kapitalizm çökecek!

Niçin çünkü Marks böyle söylüyor. Neden?

1900 yılların başından beri biz kapitalizmin son evresi olan tekelci devlet kapitalizmi/emperyalizm sürecinde yaşıyoruz. Yani, Marks’a göre sosyalizmin bir önceki ekonomik biçimini.

Neden?

1- Emperyalizm artık üretici güçler önünde bir fren görevi yapıyor. Tekeller artık kendileri ile rekabet etmiyor. Örneğin suyla çalışan bir araba üretimi derdinde değiller. Örneğin milyarlarca lira para kazandıkları kanser hastalığı ilacını bulmak istemiyorlar.
Devam edersek, kapitalizm toplumsal emek kullanımının önüne geçmektedir. Üretimde aktif rol alabilecek milyonlarca insan üretim dışına itilmiştir çünkü.
2- bilimsel teknolojik devrim insanın mutluluğu ve refahı için harcanmaz tersine işsiz sayısını artırır.
3- Emperyalist ekonomi dev askeri bütçeleri karşılamak zorundadır. Bu bütçeler insanın gelişimi refahı için değil tam tersine insanlığı ve değerlerini yok etmeye harcanır.
4- Hisse senedi alan ve şirketlerden pay alan ortakların hiçbir şekilde üretimde rolleri yoktur. Oturduğun yerden para kazanmak sistemin en büyük açmazlarındandır.
5- Kapitalizm eşit olmayan bir şekilde gelişir. Tüm dünya savaşları kapitalizmin eşit olmayan gelişme yasalarından çıkmıştır. Gelişen Alman ekonomisi yeni Pazar bulmak için savaşmak durumunda kalmıştır.
Bugün günümüzde ABD-AB-Japonya gibi gelişmiş ülkeleri Çin, Rusya, Hindistan gibi ülkeler tehdit etmekte ve 3-5 yıl sonra onların ekonomilerini geçecekleri sinyalleri vermektedir. Bu durum da büyük olasılıkla yeni bir paylaşım savaşına yol açabilecektir.

Kapitalizm yıkılmaz!

Evet Marks’a göre kapitalizm tüm bu nedenlerle yıkılmaz. Hiçbir kapitalist bu gerekçelerle kapitalizmin yıkılarak yerine sosyalizm/komünizm geleceği korkusuna kapılmasın. Bu krizlerde hiçbir büyük şirket batmaz. Güçlü olmayan şirketler batar, kriz çalışan kesime, orta kesime çıkar milyonlarca insan işsiz kalır, aç kalır binlerce küçük ve orta boy işletme batar fakat kapitalizm egemenliğine devam eder.

Yaşıyoruz, devletler ne yapıyor, “bırakınız batsınlar” demiyor. Para verip şirketleri kurtarıyorlar. Kulağa ne kadar hoş geliyor değil mi? “ABD 800 milyar dolar verdi, borsa rahatladı” filan. Evet tüm ülkelerde böyle oluyor. Peki verilen bu paralar kimin? halkın sosyal güvencesi, evi, suyu, elektriği, çocuklarının geleceği vb. nedenlerle harcanması gereken para uçuyor. Halk neden tepki göstermiyor? Çünkü örgütsüz, örgütsüz olduğu için de kapitalizm için bir tehlike yok.

Kapitalizm için neden bir tehlike yok, neden kapitalizm yerini diğer toplumlar gibi bir sonraki topluma bırakmıyor?

Önceki tüm toplumlarda üretim ilişkileri bir önceki toplumun içinde gelişti ve bir aşamaya geldiği zaman önceki toplumu yıktı, yenisini kurdu. Fakat kapitalist toplumda üretim ilişkileri sosyalist üretim ilişkilerini içinde barındırmıyor. Siz bakmayın devletin bankalara, şirketlere el koymasına. Zaten panik de buradan başlıyor ya. Devlet onları yarın tekrar burjuvaziye peşkeş çekecek halkın parası burjuvazinin eline geçecek halk daha ağır faturalar ödemek zorunda kalacaktır.

Sonuç olarak, kapitalist ekonomi içinde sosyalist üretim ilişkileri gelişmediği için kapitalizm kendi kendine yok olup yerini komünizme bırakmayacaktır. Komünizmin gelmesi için nesnel koşulların oluşması yetmez. Öznel koşulların da oluşması gerekir.

Kısaca;

Emekçi katmanlar, “biz en kötü koşullarda yaşarken onlar lüks içinde yaşadılar. Şimdi siz bizim paramızla onları kurtarmak istiyorsunuz. Biz buna izin vermiyoruz” demedikçe kapitalizm egemen olmaya devam edecektir.

Saygılarımla…