19 Ağustos 2009 Çarşamba

“Medya Savunma Alanları”

Türkiye’de son günlerde içeriğinin ne olduğu bilinmeyen bir açılımdan söz ediliyor. Cumhurbaşkanı, Başbakan, İçişleri Bakanı, yandaş medya sürekli bir şanstan, açılımdan söz ediyor fakat açılımın içeriği konusunda hiçbir açıklama yapılmıyor.

Söz konusu olan, “Kürt açılımı” veya “demokratik açılım” aslında “Medya Savunma Alanları” dır.

Nedir “Medya Savunma Alanları”?

Ecevit, ABD’nin neden Apo’yu paketleyerek kendisine verdiğini bilmediğini söylüyor.

Aslında her şey çok basit. ABD Irak’ı işgal edecek. Bu işgal sonrası Barzani ve Talabani ile işbirliği yapacak. Yapıyor da. Bu plan içinde Apo’nun, PKK’nın bir rolü yok. Bu yüzden ABD, Apo’yu paketleyip Türkiye’ye veriyor.

Irak işgali bildiğimiz gibi gerçekleşiyor. Fakat ABD planlarında olmayan bir şey yaşanıyor. Irak halkı ABD’yi çiçeklerle karşılamıyor ve Irak halkı işgalcilere karşı çok ciddi bir direniş gösteriyor.

Bu direniş halen sürüyor. Obama da, ABD’nin paramparça olan imajını düzeltmek için görevlendirildiğinden, 2010 yılında Irak’tan çekileceğini söylüyor.

Evet, ABD’nin şimdiki planı 2010 yılında ırak’tan çekilmek. Ama bu elbette Irak’ı terk etmek demek değil. ABD Irak’ın güvenli bölgesine çekilerek, petrol üretimini ve dağıtımını kontrol altına almak istiyor. Bunun için tek güvenilir yer ise Irak’ın kuzeyi, yani Kürt bölgesi yer alıyor.

Aslında ABD Irak işgaline başladığı ilk anda, 26 ülkenin sınırlarını değiştirerek, kendisine İsrail gibi hizmet edecek, bölgede ABD’nin silahşörlüğünü yapacak bir yapılanma içine girmek istiyordu, fakat Irak direnişi bu emellerini gerçekleştiremedi, büyük Kürdistanı kuramadı.

Irak’taki ve Afganistan’daki şiddetli direniş karşısında Büyük Kürdistanı kuramayan ABD şimdilik küçük Kürdistanı, yani Irak’ın kuzeyinde, tam bağımsız veya özerk bir devlet kurmak ve oraya yerleşmek istiyor. Fakat orada da “Medya Savunma Alanları” var.

“Medya Savunma Alanları” PKK’nın, Kuzey Irak’ta , Kandil Dağı çevresinde ilan ettiği, özerk / bağımsız bölge.

PKK o bölgeyi “Medya Savunma Alanları” ilan ederek Barzani’ye, ABD’ye, Türkiye’ye kapatıyor. Kısaca, “burası benim bölgem, benden izinsiz giremezsiniz” diyor.

ABD’nin planın işlemesi için bu sorunun çözülmesi gerekiyor.

Türkiye’de “çok bilmişler” ABD’nin Kandil ve çevresini ele geçirerek PKK kadrolarının Türkiye’ye teslim edilmesini istiyor.

Aslında ABD’nin bunu gerçekleştirmesi için yeterli gücü yok.

TSK’nın 25 yıldır başaramadığını ABD’den beklemek elbetteki hayal. ABD’nin PKK’ya saldırması demek, Irak’ta Talabani’nin, Barzani’nin sonu demek. Çünkü, bu durumda Irak Kürtlerinin tamamına yakını PKK’yı destelemek durumuna düşecektir. Çünkü çoğu birbirleri ile akrabadır.

Apo’nun da Barzani önderliğini kabul etmesi mümkün olmadığına göre bu sorunu Türkiye çözmelidir. İşte “Kürt açılımı”, “demokratik açılım” budur.

ABD sayesinde Türkiye PKK’ya tavizler verecek PKK’da ABD’ye Kuzey Irak’ta sorun çıkarmayacaktır.

Tüm hesap budur. Bunun için ABD, Kuzey Irak’a yerleşecek üst düzey subayları için İncirlik’te yüzlerce ev yapımına başlamıştır bile.

ABD’nin bu hesabı tutar mı? Göreceğiz.

1 Mart Tezkeresi öncesi de, ABD bölgede yerler kiralamış, inşaatlara da başlamıştı fakat 1 Mart Tezkeresi kabul edilmeyince tüm çalışmaları boşa gitti.

Son olarak, PKK, MİT tarafından kurulmuş, fakat devlet kontrolünden çıkmıştır. Bugün bazı ülkeler, ABD, AB PKK’yı kontrol ettiklerini düşünürken PKK hem ABD’yi hem AB’yi hem de TSK’yı zaman zaman kullanmış fakat kendi bağımsızlığını önemli oranda korumuş ve dengelerle oynamasını bilerek gücünü korumuştur.

Saygılarımla…