17 Ocak 2008 Perşembe

PARTİ Mİ, ADAY MI?

15 OCAK1994

Günümüz büyük partilerinde ilkelerin bir kenara atıldığını bunun yerine kişilerin öne çıkarıldığını görüyoruz. Kişiler de bu partiden olmadı, diğer partiden aday olurum anlayışı içindeler.

‘Talan, Dalan’ diyen DYP dünkü ANAP lı Bedrettin Dalan’ ı DYP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday yaparken, ANAP ta DYP li Demirel’ in damadı İ. Kesiciyi ANAP’ tan aday gösteriyor.

Bunlara baktığımız zaman ne partinin önemi kalıyor ne de adayın. İlkesi sadece başkan olmak. Adaylar inandıkları, savundukları ilkelere, ideolojilere uygun partilerde olmalıdır. Adayın görünüşü ile partinin görüşü çakışmalı.

Parti mi aday mı? Sorusu 12 Eylülün neden olduğu, köşe dönmeciliğin, ilkesizliğin, apolitikliğin bir ürünü olarak gündemimize girdi.

Birbirlerinin fotokopileri olan ‘burjuva düzen partilerinde’ önemli olan ilkeler değil sağlanacak avantalardır. İnsanlar sadece, daha iyi çöp topluyor diye, daha çok yol yapıyor diye, daha genç ve yakışıklı diye başkan seçmemeli.

İlkesiz, ideolojisiz partilerde hızla bir çürüme-kokuşma,yolsuzluklar tüm hızıyla sürerken, ilkeli partilerin gerekliliği daha çok ortaya çıkıyor.

Parti mi aday mı? Sorusu köşe dönme mantığı içinde yanıt aranacak bir soru.

İçinde yaşadığımız dünyamız ve ülkemizde haksızlığa uğrayanları, ezilenleri, sömürülenleri, insan haklarını savunan, her tür savaşa, doğanın yok edilmesine, insanlık onurunu ayaklar altına alan insanlık suçu işkenceye, yargısız infazlara karşı çıkan partiler ve onların adayları önemlidir.

Fakat bazıları da ‘önemli olan bunlar değildir, ben sizin çöplerinizi daha güzel toplarım’ diyebilir, sakın onlara inanmayın.
15 OCAK1994

Hiç yorum yok: