19 Ocak 2008 Cumartesi

Ulusal bilinç ve Galatasaray

24 NİSAN 2000

Ulusal kurtuluş savaşı veren ve emperyalist işgalcileri ülkemizden kovan Mustafa Kemal Atatürk, ulusal bilinci yaratmak için bir dizi kampanyalara girişti. Çünkü ülkemizin ulusal bilince gereksinimi vardı. Osmanlı devleti Anadolu'yu küçümser, Anadolu'da yaşayanları ikinci sınıf vatandaş olarak görürdü.

Osmanlı devleti, ayak oyunları ile, Avrupa devletlerinin kendi aralarındaki çelişkilerle 20. yüzyıl başlarına kadar ayakta kalmasını becerdi. Fakat devlet artık devlet olmaktan çıkmış ulusal bilinç yerini devlette asker vermekten, vergi vermekten bir başka anlam ifade etmez olmuştu.

Atatürk bu anlamda Türk olmanın ulusal bilincini oluşturmaya çalıştı. Cumhuriyetin özellikle ilk yılları bu bilinç oluşumunun en başarılı yıllarını oluşturdu. Başta aydınlar olmak üzere tüm halkımızın yeni bir duygu ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın gururunu yaşar oldular.
Fakat ilerleyen yıllarda, özellikle DP iktidarından itibaren ulusal bilinç, ulusal kalkınma, yerini ABD egemenliğine bırakır oldu. Ulusal kalkınma planlarından vaz geçen hükümetler, ülkemiz halkını Avrupa ülkelerinin çöpçüleri haline getirdiler. Halkımız bir kez daha Avrupa'nın geri insanları haline geldi.

Günümüzde ise ülke insanı pahalılık ve işsizlikten kıvranır hale geldi. Kendileri lüks villalarda yaşayanlar, dar gelirli halkımızın baraka yapmasına izin vermez oldu. Hükümetler kendi becerisizlikleri başka bir takım yapılara yükleyerek deprem sorumluluğundan kaçma yolunu seçtiler.

Yeni çıkardıkları yasalarla halkımızın en temel hakkı olan barınma hakkını ellerinden almaya kalktılar.

İşte bu günlerde Türkiye Cumhuriyeti insanı bir başka Avrupa- ABD insanı olmanın yollarını ararken, ulusal bilinç yok olurken Galatasaray UEFA'da finale yükseldi.

Pahalılıktan, meclisin ayak oyunlarından bıkan, hükümetlerden bir şey beklenemez duruma gelen ve insanların, Türk olmaktan bir onur, gurur ve faydasının olmadığını düşünmeye başladığı anda Galatasaray'ın bu başarısı yeniden halkımızda bir ulusal bilinç kıpırdanmalarına yol açtı.

Galatasaray'ın bu başarısından sonra Avrupa'nın çöpçüleri olan işçilerimiz bile kendilerinin Türk olduklarını söylemekten çekinmez duruma geldiler.

Bazı egemenler iktidarlarını sürdürmek için özellikle futbolu kullanmışlardır. Buradan yola çıkarak Galatasaray'ın başarısını böyle değerlendirmek de mümkündür. Fakat yokluk, pahalılık, işsizlik ve yolsuzluk içinde kıvranan halkımızın böylesi de olsa bir sevinebileceği, tutunabileceği bir dal olması, halkımızın moral açısından önemli bir oluşumdur.

Ulusal bilinç maç sonuçların da oluşsa bile bunun diğer alanlarda da kendisini göstermemesi mümkün değildir. Bu anlamda ülkemizin aydınlarının birinci görevi ulusal bilinci spor kulüplerinden önce oluşturmaya katkı sağlamalı ve ülkemizin insanlarının sorunlarının çözümünün birinci maddesinin bu bilinç olduğunu göstermelidirler.

Ulusal bilinci geliştirmede yaptığı katkılarından dolayı Galatasaray Spor Kulübünü kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.

24 NİSAN 2000

Hiç yorum yok: