21 Ocak 2008 Pazartesi

Amerikan açmazı

29 EKİM 2001

11 Eylül'de ABD'nin askeri ve ekonomik üslerine yapılan saldırıdan sonra, ABD'nin büyük bir intikam duygusuyla ve ne kadar güçlü olduğunu kanıtlamak amacıyla, büyük bir karşı saldırıya geçeceği herkes tarafından biliniyordu.

Bazı uzmanlar, 11 Eylül saldırısının ABD'nin çıkarlarına hizmet ettiğini, saldırıyı CİA ve FBİ'ın bildiği halde engellemediğini söylüyorlar. Yine aynı uzmanlar, bu saldırı sonucu, ABD halkını ve dünya kamuoyunu arkasına alan ABD, dünyada kendi çizgisini izlemeyen tüm ülkelere yönelik büyük bir askeri operasyon düzenleyeceği, dünyada insan hak ve özgürlüklerin budanacağı, ABD merkezli militarist bir yeni düzenin kurulacağını ileri sürmeye başladılar. Görünüşe göre tüm NATO ülkeleri, diğer gelişmiş ülkeler hatta Çin, Rusya, Hindistan bile ABD'yi destekliyordu.

Hedefte görülen ülkeler ise, Afganistan, Irak, Suriye, Sudan, Libya vb. ülkelerdi.

ABD içlerinde en zayıf, en geri ülke olan Afganistan'a saldırmaya başladı. Fakat günler geçtikçe, ABD'nin dünyada yeni bir düzen kurmasının hiç de kolay olamayacağı görülmeye başlandı. Kara operasyonu olmadan yapılan saldırıların, Taleban'ı güçlendirmekten öte gitmediğini, ölen, yaralanan ve yerlerinden edilen sivillerin sayılarının arttıkça dünya kamuoyunun ABD aleyhine dönmeye başladığı da görüldü. İslam ülkelerinde ise topyekün bir ABD düşmanlığı başlıyordu.

Kara harekatının ilk denemesinde hezimete uğrayan ABD ise arkasında İngiltere hariç hiçbir ülkenin olmadığını gördü. Gelişmiş her ülke Afganistan konusunda ABD istemleri dışında gelişmeleri önerdi.

Kara harekatına sadece İngiltere'nin, o da sınırlı sayıda destek vereceği, içinde Türkiye'de dahil olduğu diğer ülkelerin ise desteklerinin sadece sözde kaldığı da ortaya çıktı.

Coğrafi konumu ve gerilla savaşındaki yatkınlığı nedeniyle istilası zor olan Afganistan'da ABD'nin yeni bir yönetim oluşturması açmaza doğru sürükleniyor. ABD'nin Afganistan'a ancak yüzbinlerce askerle girebileceği gerçeği ve savaşın yeni bir Vietnam'a dönüşebileceği riski ABD'yi yeni arayışlara yöneltiyor.

ABD'nin kendi içinde de olmak üzere savaş karşıtlarının seslerini yükseltmeye başladığı günümüzde, ne pastanın paylaşılacağı masa, ne sınırların yeniden çizileceği harita ve ne de yeni bir militarist bir ABD hegemonyasının olacağı bir dünya ufukta görülmüyor.

29 EKİM 2001

Hiç yorum yok: