21.01.2008
11 Eylül* saldırıları oldu. Amerika kurulduğu tarihten itibaren ilk kez şiddeti kendi toprakları içinde gördü.
Tarih 11 Eylül, uçaklar ikiz kulelere dalıyor. Herkes büyük bir şaşkınlık içinde kaçışıyor. Büyük bir panik.
Canlı yayında dehşet saldırıları izliyoruz.
Türk kanalları ABD kanallarına bağlanıyor. Kanallarda 2 bin uçağın havada olmasından, ABD başkanının saldırılara karşı uçakta, havada olduğundan söz ediliyor.
Verilen canlı yayınlara göre birileri çıkıp ABD’den teslim olmalarını istese ABD teslim olacak gibi görünüyor.
İkiz kulelerde yangın, yangın nedeniyle kendine bilmem kaçıncı kattan atanlar ve arkasından ikiz kulelerin yıkılış canlı yayında izleniyor.
Bu görüntüleri izlerken saldırıları Usame Bin Laden’in yaptığı söyleniyor.
Amerika şokta!
Birkaç Arap ülkesinin sevinç gösterileri dışında tüm dünya ülkeleri ABD’nin yanında olduğu açıklamalarını yapıyor.
ABD yaralı bir ayı/domuz gibi saldıracak ülke arıyor. Saldırıyı kim yapmıştı. Laden. Nerede Afganistan’da.
Sovyetler birliği yanlısı, Afganistan devrimci askeri darbesinden sonra ABD, karşı devrimcileri, Pakistan ile birlikte örgütlemiş, Laden ve Taliban’ı Afgan devrimci güçlerinin üstüne saldırtmıştı.
Gelişmeler üzerine SSCB Afganistan’a asker göndermiş ve ABD ve batının desteklediği gerici/şeriatçı güçlere karşı savaşmıştı.
SSCB’de reel sosyalizm sona erdikten sonra devrimci Afgan yönetimi bir süre daha ayakta kalabilmiş ve sonuçta Taliban’ın denetimine girmişti.
ABD, 11 Eylül saldırılarının sorumluluğu işte bu kendi örgütlediği yapıların üzerine çevirdi.
ABD Devlet Başkanı Bush, “terörizme karşı ya benim yanımdasınız, ya da bize karşısınız” diyerek tüm dünyaya meydan okudu. Tüm devletler ABD’ye bağlılık yemini etti.
ABD sonuçta Afganistan’a saldırdı. Aslında Afganistan işgalinin kanlı ve uzun süreceği beklenirken işgal süreci kısa sürdü.
Zafer sarhoşluğunu bir süre sonra üzerinden atan ABD gerçekleri görmeye başladı.
Büyük bir terör saldırısı ile karşı karşı kalmış, karşılığında Afganistan gibi hiçbir getirisi olmayan, dünyanın en yoksul ülkesini işgal etmişti.
İşte o zaman ABD’li yetkililer düşünmeye başladı.
Afganistan’da ne yapacağız?
Aslında yapacakları hiçbir şey yoktu. Sadece Kabil’i kontrol ediyorlar, uyuşturucu trafiğine bile engel olamıyorlardı.
İşte o zaman kandırıldıklarını anladılar.
Birileri kendilerine terör saldırısında bulunmuş, sorumlusunu dinci terör demiş ve Afganistan’a yönlendirmişlerdi.
Sonuçta ellerinde sadece İslami terör söylemi kalmıştı.
Aslında 11 Eylül ertesi günlerde ABD istediği her şeyi yapmakta serbestti. Çünkü terör mağduru idi ve tüm ülkeler ABD yapacağı her şeyi hoş göreceklerini söylemişlerdi.
ABD’nin gerçekleri anlaması yaklaşık üç yılı bulmuştu. Bu üç yıl boyunca Rusya ekonomisini toparlamış, Çin gelişimine devam ediyordu.
11 Eylül terör saldırılarında ABD, stratejik öneme sahip denilerek kandırılmış ve hiçbir özelliği olmayan, doğal kaynakları olmayan ve denetimi askeri anlamda mümkün olmayan Afganistan üzerine saldırılmıştı.
Bu gerçeği anlayıncaya kadar ABD’nin haklılığı unutulmuş, diğer ülkeler kendilerini biraz da olsa toplamıştı.
Fakat ABD dünyada gelmiş geçmiş tüm ülkelerin en gelişmiş, modern ordusuna sahipti ve kimse ona açıkça karşı çıkamıyordu.
11 Eylül saldırılarında ve boşuna işgal edilen Afganistan’dan sonra bu sefer kendisine Irak ikram edildi. Irak’ta petrol de vardı üstelik. Dış ticaret/ savaş açıklarını Irak petrolü ile karşılayabilirdi.
ABD elinde 23 ülke sınırlarını değiştiren bir harita ile orta-Doğuya yöneldi.
Bu kez de bildiğimiz gibi Irak’a saldırdı. Irak savaşı çok kısa sürdü. Birkaç ay sonra ABD tankları Bağdat’a girmişti.
Aslında Saddam, ABD savaş gücü karşısında tutunamayacağını bildiği için uzun dönemli direniş yapılanması kurmuştu.
Bu kimin umurunda idi işte Irak’ta kolayca işgal edilmişti. ABD memnundu.
Fakat günler geçiyor Irak’ta direniş güçleniyordu.
ABD bir kez daha kandırılmıştı.
Yenilemez denilen, dünyanın en güçlü savaş mekanizması Irak’ta patinaj yapıyordu.
ABD IRAK SAVAŞINI YİTİRDİ
Bir çok kişi Irak’ta direnişin sürmesine karşılık ABD’nin Irak’ta olduğunu, petrollerini sınırlı da olsa sattığını, ölen asker sayısının ABD için önemli olmadığı söylüyorlar.
Bu açıdan bakılınca doğru gibi görünse de, ABD’nin karşısında hiçbir güçün duramayacağı imajı Irak kumlarına gömülmüştür. 3,5-4 milyon suni ABD’nin dünya egemenliğini sona erdirmiştir.
ABD’nin elindeki BOP haritası artık bir komedi malzemesi olmuştu. İran, dünya siyasetinde ABD ile gırgır geçer konumuna geldi.
Şimdi ne oluyor? ABD hala dünyanın en gelişmiş ordusunu elinde tutuyor ve Irak ateşini genişletmek istiyor. İran hala gündemde kalsa da yine birileri ABD’yi aldatarak Pakistan’a yöneltiyor.
Afganistan’da denetimi sağlayamayan ABD bir de Pakistan’a girerse tam bir çıkmaz içine girmiş olacak. Belki de olası bu savaş ABD imparatorluğunun sonunu getirecek.
Gelişmeleri birlikte izlemeye devam ediyoruz.
Saygılarımla…
11 Eylül saldırısını kim yaptı?
1- bin Laden yapmadı. Çünkü onun kapasitesi buna uygun değil. Laden eç güçlü silahı keleş sanıyor hala.
2-Rusya ve eski sosyalist ülkeler yapmadı. Çünkü ekonomileri yeni yeni düzelmeye başlamıştı. Böyle bir girişimi yapma şansları olmadığı gibi ABD savunma sistemlerini de bilmiyorlar.
Kim yaptı?
1- ABD-İsrail derin devleti
2- Batılı ülke gizli servisleri
3- Batılı ülke gizli servisleri artı ABD/İsrail gizli servisleri
21.01.2008
22 Ocak 2008 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder